TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Trafik kazası maalesef her an, en ufak bir dikkatsizlik sonucu hepimizin başına gelebilecek bir olaydır.Trafik kazası nedeniyle  maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Tazminat, mağdurun uğramış olduğu zararları adalete ve hakkaniyete uygun olarak telafi etmek için vardır. Bu davanın hukuki dayanağı, trafik kazasının bir haksız fiil sorumluluğunda olmasıdır.

Trafik kazası, motorlu bir aracın katıldığı bir kazada ölüm yahut yaralanma gibi bedensel zararlar ile üçüncü kişilere ait ev, araba, motosiklet gibi mal varlıklarında meydana gelen azalma ve zararlarının giderilmesi amacıyla zarara uğrayan kişiler tarafından, kazada sorumluluğu bulunan kişilere karşı açılan bir dava türüdür.

Maddi tazminat, maddi zarardan yani haksız eylem sonucu kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeden kaynaklı zararın karşılanmasını ifade eder.Haksız eylem ister malvarlığı ister şahıs varlığı değerlerine yönelik olsun, bunun sonucunda bir malvarlığı kaybı meydana gelmişse/gelecekse doğan zarar maddi zarardır.

Manevi Tazminat ise manevi zararı bir nebze olsun giderim biçimidir. Herkese karşı korunan kişilik hakkının kapsamına giren değerlerden birinin ihmali halinde doğan mutlak bir hak niteliğindedir.Kişilik haklarında meydana gelen eksilmenin telafisidir. Maddi tazminat olarak düşünülmemelidir.

KİMLER, KİME KARŞI DAVA AÇABİLİR ?

Trafik kazası neticesinde bir yaralanma meydana gelmişse, yaralanan bizzat kendisi dava açabilir.Yaralanan kişi iş gücü kaybı sebebiyle maddi tazminat, yaşadığı elem ve üzüntü sebebiyle de manevi tazminat davası açabilir. Ağır bedensel yaralanma ( Uzuv kaybı yaşamak, sağır kalmak, kör kalmak gibi) hallerinde ise, yaralanan kişinin yakınları manevi tazminat davası açabilirler.

Ölüm durumunda ise , ölenden yaşarken destek alan herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir.Ölen eğer evliyse eşi ve çocukları, bekar ise anne ve babası ölenden destek alıyor varsayılır. Bu kişiler herhangi bir ispat gerekmeksizin destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Diğer kişiler ise mahkemeye ispatladıkları takdirde bu tazminatı talep edebilirler.

Kusur karşı tarafta değilse, karşı tarafın zararı karşılayacak ekonomik durumu yoksa yahut karşı tarafın vefat etmesi ve mirasçısının olmaması durumlarında başvurulacak yer sigorta şirketleridir.

Karayolları Trafik Kanunu Madde 97-“Madde 97 – (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.)

Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”

Yargıtay artık tek taraflı ölümlü trafik kazalarında ölen kişi tamamen kusurlu olsa bile, ölen kişinin yakınlarının tazminat taleplerinden Sigorta Şirketi sorumlu tutmakta, ölenin yakınlarını mağdur etmemektedir.

Davanın açılacağı sigorta şirketi, kazaya sebebiyet verenin trafik ve kasko poliçesini hazırlayan sigorta şirketi olabilir.Bu sigorta şirketleri birbirlerinden farklı iseler her ikisine karşı dava açmak mümkündür.

Dikkat edilecek husus, manevi zararların trafik sigortası teminatı kapsamı dışında olmasıdır. Manevi tazminat sigorta şirketleri tarafından karşılanmamaktadır.

Zamanaşımı Süreleri   :  Trafik kazasının meydana geldiği gün tazminat davası zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Zarar gören, zararı öğrendiği ( genelde kaza günü) tarihten itibaren 2 yıl içinde tazminat davasını açmak zorundadır. Zarara uğrayan faili yahut fiili geç öğrense de her halde 10 yıllık bir zamanaşımı süresi vardır.

Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.Buna göre,yaralanmalı trafik kazalarında süre kaza tarihinden itibaren 8 yıldır. Ölümlü trafik kazalarında ise süre kaza tarihinden itibaren 15 yıl olup eğer aynı olayda hem ölü, hem yaralı varsa tümü için tazminat isteme süresi 15 yıl olmaktadır.

Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.

Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.

TAZMİNAT MİKTARI NASIL BELİRLENİR ?

Tazminat miktarı hesaplanırken bir çok husus göz önünde tutulmaktadır.  Tazminat hesaplanırken, birinci aşama zararın hesaplanması, ikinci aşama da tazminatın hesaplanmasıdır.

Tazminatın kapsamının belirlenmesinde, durumun gereği kapsamında, üçüncü kişinin kusuru, zarar verenin kusur derecesi, zarar verenin zor duruma düşecek olması, hatır için yapılan fiil sırasında zararın meydana gelmesi, zarar görenin rızası, zarar görenin bedensel yatkınlığı, beklenemeyen haller ve yardımcı kişinin kusuru gibi haller dikkate alınmaktadır.Hakim indirim sebeplerini göz önünde bulundururken takdir yetkisini kullanır.

Tazminat hesaplanmasında özellikle manevi tazminatın soyut bir kavram olması nedeniyle, davacının uğramış olduğu zararların tespiti çok iyi bir şekilde yapılmalı ve mahkemeye en iyi şekilde açıklanmalıdır. Dolayısıyla bu gibi davalarda hukuki destek oldukça önemlidir. Bu hususta çalışan avukatlardan yardım alarak süreci takip etmek hak kayıpları yaşanmaması için en doğru yöntemdir.

BİZE ULAŞIN

0507 842 25 65

AVUKAT FUNDA GÜNEY

 – ESKİŞEHİR AVUKAT-

Categories:

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yorumlar